Şirketimiz son yıllarda nanoteknoloji alanında yaptığı yenilikçi çalışmalarla hem doku iyileştirici etkileri sağlamak hem de doğaya çevreye zarar vermeden insan hayvan ve bitki sağlığını koruyan ürünler geliştirmek amacıyla çalışmalar yapmaktadır.
Nanoteknolojinin sağladığı avantajlarla daha az dozlarda daha etkin şekilde dokulara müdahale etmek mümkündür. Aynı zamanda bakteri ve virüs gibi çok küçük mikroorganizmalarla mücadele etmek daha kolaydır.
Geliştirdiğimiz solüsyonların doku iyileştirici etkileri fare deneylerinde kanıtlanmıştır. Bu çalışmalarda normal dokuya hasar oluşturmayan ancak dokuları uyararak kollojen sentezini arttıran, kıl folikül gelişimini arttıran, bağ doku gelişimini sağlayan sonuçlar elde edilmiştir.
Yapılan yara tedavisi çalışmalarında doku iyileşmesinin kontrol gruplarına göre çok daha etkili olduğu görülmüştür. Kıkırdak hasarına karşı yapılan çalışmalarda kıkırdak iyileşmesinde hyaluronik aside ve kontrol grubuna göre daha iyi sonuçlar elde edilmiştir.
Arı sağlığının korunması amacıyla yapılan çalışmalarda nosema hastalığında arılara gıda takviyesi olarak verilen solüsyonların tedavide etkin olduğu görülmüştür.
Bitki koruma amacıyla yapılan çalışmalarda kırmızı örümcek hastalığında etkin sonuçlar alınmıştır. Solüsyonlar aynı zamanda bitki gelişimi üzerine de etkili olmaktadır. Bitki köklerini etkileyen nematodların tedavisinde de etkin sonuçlar çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Gıdaların korunması amacıyla oluşturduğumuz solüsyonlar kurutulmuş gıdalarda bakteri mantar ve akar oluşumunu engellemektedir. Bu solüsyonların insan sağlığı üzerinde kullanılan diğer koruyucu maddeler gibi zararlı olmadığı, tam tersine faydalı etkileri bulunmaktadır.
Son çalışmalarımız ile geliştirdiğimiz solüsyonlar hem bakterileri hem de covid 19 virüsünü ve diğer virüsleri etkisiz hale getirmektedir. Dokuya hasar yapmayan aynı zamanda dokuda iyileştirici etkileri olan bu solüsyonların vücudun giriş yerlerinde barier solüsyon olarak kullanılması vücuda bakteri virüs ve mantarların girişini engelleyecektir. Bu amaçla ürünler geliştirilmektedir.
Elde edilen solüsyonlar hem insan vücuduna zarar vermemekte hem de bitki ve hayvan sağlığında kullanılan toksik maddelerin yerine kullanılabilecek potansiyele sahiptir.